Daha fazla bilgi için,
lütfen iletişime geçin :

Ortak Avukat

Hukuk Bültenleri
09/06/2022

Anayasa Mahkemesinden İfade Özgürlüğünün İhlaline Dair Yeni Bir Karar – Ocak 2020

Hukuk Bültenleri
Bilgi Teknolojileri ve Telekomünikasyon
Genel

Yeni Gelişme

Anayasa Mahkemesi, 2016/256 sayılı ve 28 Kasım 2019 tarihli kararında (“Karar“), başvurucunun bir siyasetçiye yönelik eleştiri niteliğindeki paylaşımları sebebiyle cezalandırılmasının başvurucunun ifade özgürlüğünü ihlal ettiğine karar verdi. Karar, 3 Ocak 2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlandı.

İhlal Konusu Başvuru

Radyo ve televizyon programcılığı ve gazetecilik yapan başvurucunun, tanınmış bir siyasetçinin sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımlara dair eleştiri niteliğinde yaptığı paylaşımlar sebebiyle hakaret suçu işlediğine karar verilmiş ve başvurucu, adli para cezası ile cezalandırılmıştır. Başvurucu, yapmış olduğu paylaşımlar sebebiyle cezalandırılmasının Anayasa tarafından güvence altına alınan ifade özgürlüğünü ve adil yargılanma hakkını ihlal ettiğini ileri sürmüştür.

Karar Ne Diyor?

Anayasa Mahkemesi, Karar’da, ifade özgürlüğünün sınırlandırılma nedenlerinden birinin bireylerin şeref ve itibarının korunması olduğunu ve bu kapsamda somut olayın koşullarının değerlendirilerek bireyin kişisel hakları ile ifade özgürlüğü arasında denge kurulması gerektiğini ifade etmiştir.

Bu doğrultuda Anayasa Mahkemesi, yaptığı incelemede, (i) başvuru konusu paylaşımın kamuoyu tarafından tanınan bir siyasetçiye yönelik olduğu için kabul edilebilir eleştiri sınırlarının daha geniş olduğunu, (ii) siyasilere ilişkin yapılan bilgilendirme ve eleştirilerin cezalandırılmasının toplumda “caydırıcı etki” doğuracağını ve kamuoyundaki farklı seslerin susmasına yol açabileceğini ve (iii) başvurucunun cezalandırılmasının başvurucunun yazarlık ve gazetecilik faaliyetlerini baskı altına alacağını ve siyasilerin söylem ve faaliyetlerine ilişkin eleştiri ve bilgilendirme ortamına zarar vereceğini ifade etmiş ve başvurucunun ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar vermiştir.

Karar’a buradan ulaşabilirsiniz.

Sonuç

İfade özgürlüğüne yönelik müdahalelerde, bireyin kişisel haklarının ve manevi bütünlüğünün bir parçası olan şeref ve itibarı ile ifade özgürlüğü arasında denge kurulması ve bu durumun somut olayın koşulları ışığında değerlendirilmesi gerekmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin bu başvuru özelinde verdiği karar göz önünde bulundurulduğunda, özellikle siyasetçiler gibi kamuoyuna mal olmuş kişilere yönelik eleştirilerde ifade özgürlüğünün sınırlarının daha geniş olduğu söylenebilecektir.