Daha fazla bilgi için,
lütfen iletişime geçin :
Hukuk Bültenleri

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’ndan Yeni Karar

Hukuk Bültenleri
Uyuşmazlık Çözümü
Genel

Yeni Gelişme

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 3 Haziran 2022 tarih ve 2021/1 E., 2022/3 K.  sayılı Kararı (“İçtihadı Birleştirme Kararı“), 26 Kasım 2022’de Resmi Gazete’de yayımlandı. İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, aleyhine icra takibi başlatılan borçlu, takibe vekili aracılığıyla itiraz etse dahi, alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesi vekile değil asıla (borçlunun kendisine) tebliğ edilmelidir.

Gelişme Ne Anlama Geliyor?

Aleyhine icra takibi başlatılan borçlu, ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurabilir. Bu durumda alacaklı, duran takibin devamını sağlamak için itirazın iptali davası açmak durumundadır. Açılacak itirazın iptali davasında, dava dilekçesinin asıla mı yoksa vekile mi tebliğ edileceği konusunda Yargıtay’ın farklı daireleri arasında görüş ayrılığı bulunmaktaydı. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, tebligatın vekile yapılması gerektiği görüşünde iken; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, Yargıtay 3., (kapatılan) 15. ve (kapatılan) 22. Hukuk Daireleri ise tebligatın vekile değil borçlunun kendisine yapılması görüşündeydi. Yargıtay 9. ve (kapatılan) 13. Hukuk Daireleri’nin ise her iki yönde de görüş verdiği kararları mevcuttu. İçtihadı Birleştirme Kararı ile bu görüş ayrılıkları giderilerek alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin vekile değil asıla yani borçlunun kendisine tebliğ edilmesi gerektiğine karar verildi.

Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu, gerekçesinde kısaca şu hususlara yer vermiştir: İcra İflas Kanunu madde 67/1 uyarınca itirazın iptali davasının genel hükümlere tabi bir davadır ve bu doğrultuda yargılama, Hukuk Muhakemeleri Kanunu (“HMK“) hükümlerine göre yürütülecektir. HMK m. 122 ve 317 uyarınca ise dava dilekçesinin asıla tebliği emredici hüküm olarak düzenlenmiştir. Dolayısıyla dava dilekçesinin vekile değil asıla (borçluya) tebliğ edilmesi gerekmektedir. Bu gerekçeler uyarınca itirazın iptali davasında dava dilekçesinin davalı borçlu yerine vekiline tebliğ edilmesi, HMK’nın emredici hükümlerine aykırılık teşkil edecektir.

Sonuç

Yargıtay’ın çeşitli daireleri arasında itirazın iptali davasında dava dilekçesinin vekile mi yoksa borçlunun kendisine mi tebliğ edilmesi gerektiği konusunda görüş aykırılıkları bulunmaktaydı. İçtihadı Birleştirme Kararı’nda varılan bu sonuç çelişkileri gidermiştir. Buna göre aleyhine icra takibi başlatılan borçlu, takibe vekili aracılığıyla itiraz etse dahi, alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesi asıla (borçlunun kendisine) tebliğ edilmelidir. İçtihadı Birleştirme Kararı ile bu konuda netlik sağlanmış olup Karar, Yargıtay genel kurulları, daireleri ve mahkemeler için bağlayıcıdır.